kendisiyle eşdeğer imza yetkisine sahip biri yoksa yapılması zor. patron da bunu bilir bence.

bilmiyor arkadaş.. Herşeyi ''halledersiniz' havasında yaşadığı için

imza sirküsündeki şirketi temsile yetkili kişiler dışında yapılamaz. ama bu kişi x kişiye vekalet verip x'i başkalarını da tevkile yetkili kılmışsa bu durumda x kişisi de vekalet verebilir.

ziraat bankası yapıyor abd çeklerinin tahsilini. ama masrafı konusunda bilgim yok. bir görüşün isterseniz.

zannetmiyorum olacağını.

sadece "küstah" tek başına hakaret teşkil etmez. bu konuda yargıtay kararı vardı diye hatırlıyorum.

hakaret kabul edilse bile 4-5 aylık bir ceza alınır en fazla o da ertelenir ve sicile işlemez mahkemede hakimle tersleşilmediği sürece. yani korkulacak bir durum değil.

çok ağır küfürlere bile ceza verilmiyor sözlükte.

yok sıkıntı olmaz. biz ankara içerisinde bile daha fazla bekleyebiliyoruz bazen. ayrıca tam anlamadım konuyu ama kendinize tebligat bekliyorsanız size gelmez hemen.

arayın yargıtayı, hangi dairedeyse bağlatıp konuşun, tam olarak ne zaman postaya verilmiş, barkod numarası neymiş söylerler.

www.youtube.com

sanırım bu:)

teşekkür ederim :)

@arma aski sizde potansiyel gördüm; bir de sözleri yok denecek kadar az, dımm dım cın cın... gibi tuhaf sesler içeren bir şarkı vardı ama? onu bulabilir misiniz?

@sl78 baba zula şarkılarını/albümlerini iyi biliyorum. o değil.

bu yine böyle ankara oyun havaları kılığında ama anlamsız seslerden oluşan bir şarkıydı...

dım dım cın cın dediğiniz "entarisi dım dım yar" olabilir. bu aralar çok çalıyor düğün dernek filmi yüzünden.

olabilir, bir bakayım ona.

ego 154ün son durağı benim eve yakın arada binerdim de sonra dedim lan hep yaşlı amca teyze dolu bide genelde ayakta gidiyorum niye biniyorum ki ben buna dedim. O yüzden artık nadir biniyorum son durumu bilemiycem.

2-3 sene önce sokullu'da otururken ilkokulun oradan ayakta binebiliyordum. binemediğim çok nadir olmuştur.

sokullu öveçler grubun dolmuşlarının yarısı sokullu'ya, dörtte biri öveçler 2, dörtte biri öveçler 4 hattında çalışıyor. yani sokullu'nun diğer caddelere göre iki kat fazla dolmuşu var.

145'in hem belediye hem halk otobüsü var.

ilker'i bilmiyorum ama sokullu'nun ulaşımı, öveçler'deki diğer iki caddeye (2. cadde ve 4. cadde) göre neredeyse iki kat daha iyi. gerçi sokullu'nun yerleşimi de diğer iki caddeye göre daha kalabalık. ama ben 2. cadde'de sabah saatlerinde gelen bomboş otobüslere oturarak binebiliyorsam sokullu da biniyordur diye düşünüyorum.

inugard, yani dolmuşlarda öyle çok bir problem yok, o güzel.

arma aski, bahsettiğiniz ilkokul bilgi değildir herhalde? bilgi ise durum vahim (:

kibritsuyu, "sabah saatlerinde boş otobüs" mü? öyleyse 2. cadde tarafına da bakabilirim. yani kiraları uçmamış ama bulvar'dan da çok uzak olmayan her yere bakıyorum şu an.

kiralar uygun sayılır bu tarafta.

halk otobüsü yok. ama 156 ve 158 numaralı iki tane otobüs var. 156, kızılay'dan gelip, 2. caddeden çıkıp, 4. cadde'den iniyor ve tekrar kızılay'a gidiyor. 158 de tam tersi. 4'ten çıkıp 2'den iniyor. yani iki tane otobüs var. bir de dolmuş. sabah 9'a kadar aşağıdan bir de sıhhiye dolmuşu geliyor. ama 9'dan sonra yok. bir de ulus dolmuşu var ayrıca. ulus sabah saatlerinde seyrek ve dolu geçiyor. dolmuşlar da çoğunlukla yolda doluyor ama belli noktalar var, aşağıdan gelen dolmuş yolcusunu bitirmişse ta yukarı durağa çıkmayıp yarı yoldan u dönüyor.

otobüslerin öyle işlediğini bilmiyordum, iyiymiş. öveçler tarafına da bakıyorum o zaman. detaylar için çok teşekkür ederim (:

bulvardan uzak olmasın diyorsun ama yine de öveçlerin üstlerine de bakabilirsin dikmen caddesine yakın taraflara. mesela benim ev öveçler 2-cevizlidere-dikmen üçgeninde hertürlü toplutaşımaya yakınım o güzel oluyor :) kiralar ne durumda bilemiycem ama.

talimatla ifaden alınacak. yani başka il ya da ilçe mahkemesinde esas dosya. ama tanık mı sanık mı olduğun anlaşılmıyor tabi. istersen mahkemeye gidip önden bilgi alabilirsin konuyla ilgili ona göre hazırlanıp gidersin.

telefonla falan ararsan bilgi vermezler.

mahkemenin kalemine git o kağıtta yazan dosya numarasıyla sor orada, çıkarırlar dosyayı okursun. birileri bi yere seni tanık yazmıştır muhtemelen sana haber vermeden.

teşekkürler arkadaşlar bi uğramalı adliyeye o zaman :)

e devletiniz varsa ordan hakkınızda açılmış davaları görebilirsiniz. bu ikamet ettiğiniz şehirden farklı bir şehirde görülen ceza davası ile ilgili, talimatla ifadenizin alınması için gönderilmiş kağıt, davanın asıl dosyası nerede görülüyorsa, oranın kalemini arayın. (atıyorum ankara 5. asliye ceza mahkemesi). karşınızdaki kişiden en azından dosyada tanık mı yoksa sanık mı olduğunuza dair bilgi alın.

kalp rahatsızlığı, selülit, ülser tetiklenmesi, seb. dermatit başlangıcı.. (bu soruyu gugıla da sorabilirdiniz)

görürsünüz.
2yi geçmeyin. onların içindeki katkı maddeleri de çok kötü bu arada.
türk kahvesi ya da filtre kahve öneririm. zaten daha çok tatmin edeceğinden 6 tane içme hevesiniz de olmaz.

Ben de yaklaşık o civarda içiyorum. Midemin içine etmiş durumda şu an.

çok zararlı.

oooo, aşırı bence de.
bir yöntem olarak, her bir fincan için yarım paket koyabilirsin.

Zararlı olduğunu sen de biliyorsun, bari filtre kahve falan için, içine de krema yerine süt kullanın.

Ben günde en az 4 büyük bardak filtre içiyorum. Bol bol kramp yapıyor.

flash player'ın saçmalığından oluyor o. Youtube seçeneklerinden html5'i aktif edip öyle deneyin. Bir fark olmazsa bilgisayarın gücü yetmiyor demektir.

virüslerde neden olabiliyor. avira ile taramakta faide var.

chrome mu kullanıyorsunuz? bir de gizli sekmede deneyin. eğer gizli sekmede olmuyorsa kullandığınız chrome eklentilerinden biri sebep oluyor muhtemelen. onları kapatıp açarak hangisinden kaynaklı olduğunu bulabilirsiniz.

yazılanların hiçbirisi çözüm olamadıysa ss kuralıyla ram alacaksınız. cpu çok düşük işe cihazı değiştireceksiniz.


laptop kullanıyorsanız (o kadar cahil olacağınızı sanmıyorum ama) düşük performansta kalmıştır güç seçeneği belki. onu bi zahmet yüksek performans yapıcaksınız.

tazminatlarınızı fesih tarihi itibariyle hak etmiş olursunuz. bunun ödeme için belli bir süresi yok. bir süre beklemek ya da beklememek size kalmış. feshin hemen ertesi günü alacaklarını için ihtar çekebilir ya da dava açabilirsiniz.

eğer ki tahsil imkanı zor olmayacak bir firma ise ve hemen şu an bu paraya ihtiyacınız yoksa bekleyebilirsiniz.

Çıkış işlemlerin yapıldığı gün ödemesi gerekir.
Tabi ki peşin ya da banka yoluyla ödeme yapılması lazım.
Paranı almadan hiç bir şeye imza filan atma.

İmzalamadan önce tüm belgeleri dikkatlice okuyunuz. "Kendi isteğimle çıktım" gibi ibareler ekleyenler, "tüm haklarımı aldım" gibi eklemeler yapan yerler oluyor. Dikkatlice birkaç kez okuyup öyle imzalayın.

kıdem ve ihbar tazminatından başka herhangi bir sebebe dayanmadan işten çıkartıldıysanız işe dönme davası açababilirsiniz.haklı çıkarsanız işe almasa bile 4 ile 8 aylık maaş tazminatı ödemek zorunda. ( kıdem tazminatından ayrı olarak )

normalde cikis yaptiginiz ya da en kötü ihtimal diger insanlarin maas aldigi gün sizin de tazminatinizin yatirilmasi gerekir.

ancak isveren atiyorum 60 günlük cek veriyorsa da sakin ha sakin tüm haklarimi aldim diye imza atmayin. tüm haklarimi ... ceki vasitasiyla aldim yazin. böylece ceki iptal etmeye ya da benzeri durumlara karsi önlem alirsiniz.

ceki de verin bankaya, banka günü geldiginde sizin yerinize tasilati yapar. zaten karsiliksiz durumda gidin bi avukatla icrayla pasa pasa alirsiniz.

işten çıkış evraklarından birinde 'tüm haklarımı aldım, alacağım kalmamıştır' tarzı bir evrak imzalatacaklar. Paran hesanına geçmeden imzalama o kağıdı.

Kurumsal olmayan bir yerde işten ayrıldım, bir sonraki ayın maaş günü yatırdılar alacağımı.
Kurumsal bir yerden işten ayrıldım, aynı gün öğlene kadar alacağım hesabıma yatmıştı.

bütün haklarımı aldım yazılı kağıdı imzalamazsan çıkış işlemlerin maalesef bitmez .. mecbursun imzalamaya .. türkl er in hepsi bunu paşa paşa imzalar . imzalamadığın süre boyunca de çek vadesi uzar .. patron kafayı sıyırırsa açacağın davadan korkmaz .. sen işsizlik maaşı alamazsın ve isterlerse 3 yıl dava devam eder ..

Güvenmediğiniz kişiye neden vekalet veriyorsunuz o ayrı bir soru. Neyse İİK gereği takibe konu senet aslının icra müdürlüğü kasasında bulunmaması takibin iptali sebebidir. Senet aslı olmadan olmaz.

senedin aslı ile takip başlatılabilir ancak. güvenmiyorsanız güvenebileceğiniz avukatlarla çalışın +1

söylenenlere ek olarak; senet aslının avukatınıza teslim edildiğine dair yazılı bir belge alabilirsiniz. avukatınız zaten senedi kaybetmeyecektir ama sizin de içiniz rahat eder böylece.

Senedin bir kopyasının noterden onaylanmış suretini verebilirsiniz. Notere de güvenmeyecek değiller herhalde. Ancak bunun hukuki prosedürdeki boyutunu bilmiyorum.

aynı alana farklı kartvizitler bırakılıyor. bu da aslında bunun tek elden yapıldığını ispatlıyor. yani 1 tanesine telefonla ulaşıp buluşma bahanesiyle göz altına alsalar onun ifadesiyle diğerleri de çok rahat tespit edilebilir.

ama polisin işine gelmiyor demek ki. neden gelmediği noktası da aslında belli ama onu çok dillendirmemek lazım.

polisin çok masum mu olduğunu düşünüyorsun hocam? bu memlekette olan hukukdışı işlerin %90'ı polis kontrolünde zaten.

bu işten sakal alıyodur onlar da. o yüzden.

Yok geç ısınacak olsa başta hiç ısınmaz. Aynı durum bana da olmuştu. Servis çağırdım, sorun bacanın yeterince temiz olmamasıymış. Bacayı temizlediler ve sorun düzeldi. Aynı sebepten midir bilmem ama siz de deneyebilirsiniz bunu.

Büyük ihtimalle bir parçası değişecek ki o parça da 80 lira civarı. Bizimki de birkaç dakika içinde 10 kere sıcaktan soğuğa değişip duruyordu, o parça değişti.

termostatı ölmüş. zaten çakmaklıysa çok eski modeldir. verilen paraya değmeyebilir bile. ama kiracı olduğunuz için yaptırmaktan başka çareniiz yok gibi.

banyo suyuyla radyator su basincinin alakasi yok.

temassızlık varmış bir süre için halloldu. teşekkürler

aşçıyım,kendime arkadaş ortamında mahalle dönercisi diyorum usta

ben scuba eğitmeniyim. dalçık deriz birbirimize gunde 8 dalıs yapınca. cunku dalıs keyifli bi is. oyle otomatige baglayınca dalgıclıgın keyfi kacıyor aslında sadece dalıp cıkıyosun.

avukatım, çok fazla şehir dışı yapıyorum. kamyon şoförü olsam bu kadar yol yapmazdım derdim hep. sonra öyle kamyon şoförü kaldım arkadaş arasında.

sabun yapabiliyorum. çok işsiz kalırsam da beyaz işine gireceğim, dağıtıcıları bile ayarladım.

ek: şu sabun meselesine açıklık getireyim. mesleğimi duyan beş kişiden beşi "hımm, sabun yapıyorsunuz yani" diyor da.

psikolojik danışmanlık deyince zaten çoğu zaman karşımdakiler hıı deli doktoru yani diye belirtiyolar,açıklamayı bıraktım ben de 'hıhı evet' diyorum

öğrenciyim fazla söze gerek var mı?

kitapçıyım. kitap hamalıyız deriz. ki doğrudur.

genel cerrahi - kanalizasyoncu
göğüs cerrahi - tüpçü
çocuk cerrahi - sünnetçi
dahiliye - pratisyen fort
üroloji - malum

kimse yazmamış bari ben yazayım.

İşsizim: Serbest ticaret

Çevre mühendisi = bok mühendisi :))) bölüm başkanımız ilk derste söylemişti arıtma işine girdiğimde kesinlikle hak verdim doğru demiş :))

reklamcı - kiralık katil

kabin memuru - uçan memeliyim vesselam

IT - bilgisayar tamircisi

iş sistemleri analisti

genelde tepki "o ne lan" şeklinde.. anlatınca da anlamıyorlar.. içinde "anal" kelimesi geçtiği için onla ilgili espriler olabiliyor

İnsan Kaynakları : İnsan manyakları

Hasta Bakıcı - Kolsuzlara 31 çektirmek

psikolog - hıhımcı, para duvaracısı

lösemili çocukların koğuşu oluyor büyük hastanelerde, ben oraya palyaço bir arkadaşımla gitmiştim, acayip etkileyici tabii. Siz de kitap defter vs ucuz şeylerle ziyarete gidebilir, muhabbet edebilir, kitap okuyabilirsiniz.

lösev'in gönüllü üyelik sistemi var bildiğim kadarıyla. maddi destekten ziyade fiilen bir şeyler yapmış oluyorsunuz çocuklar için.

Ayrıca Kacüv vakfı var, onların da alanı lösemi gibi cocuklukluk çağı kanserleri. Eğer isterseniz kordinatorlerinin telefonunu verebilirim.

ben dün sunu gördüm, kisaca yapabileceklerinin siniri yok temelde.

www.bbc.co.uk

www.youtube.com

antik.eksisozluk.com

Gönüllü abla olabilirsin, ben abiyim mesela. Bayramlarda, yıl başlarında beraberlerindeyimdir mutlaka. Lösev, Zerev ve çocuk esirgeme de illüzyon gösterileri yapıyorum. Gecen bayram ankara'da lösemili cocuklara yaptim, ikinci günü zihinsel engellilerleydim, bu yıl bası hatay cocuk esirgemedeyim ölmezsem eğer. Hangi ilde olursam olayim kapilarini calarim. Ankarada'ysan katıl bize, hostesim olursun

Keske ama istanbuldayim ve eglence sektorunde calistigim icin haftasonum yilbasim vs yok ama hafta icleri elimden geleni yapmak istiyorum. Tek bi cocuk bile olsa gulmesini saglamak istiyorum. Palyacoluk da yaparim siniri yok.

üfe'ye göre belirlenir kira artışı. o da %4 civarında sanırım.

edit: mevzuat da belirteyim;

borçlar kanunu

MADDE 344 - Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır.

@1tam1ayranın ifadesi yanlış. eğer belirlenmemişse kiralayan yeni kira dönemi başlangıcına en az 1 ay kala artış yapacağını yazılı olarak bildirmeli yahut o süre içerisinde dava açmalıdır. tbk m.345,2

artış üretici fiyat endeksini geçmemek koşuluyla, hakkaniyete uygun bir şekilde hakim tarafından belirlenir. tbk m. 344,2

ben iki hafta diye hatılıyorum hatta belki bi hafta gibiydi sanki ama 15 gün. yarın eve gittiğimde cezama bakıp sölerim kırmızılı kağıtların arkasında yazıyor bende onlardan çok var

15 gün içerisinde ödeme yapılmalıdır. buna göre 14 kasım 2013 tarihinde sona erer.

PTT den bankodu sorgula tutanaktan 10 gün sonra yollamayıp daha geç gönderdilerde itiraz et , sulh ceza da bozdurur ödemezsin.

13 kasım imiş.tebliğ edildiği günden itibaren 15 gün sayacakmışız. 15. işgünü haftasonuna gelirse bir sonraki iş günü hafta içine denk gelirse o gün.

twitter kullanıcılarının kişisel bilgilerini resmi mercilerle paylaşmıyor. dolayısıyla yapılabilecek bir durum yok sanırım.

spam olarak bildir

Savcılığa şikayet edin. Eğer konusu suç teşkil ediyorsa tespit edilmesi için işlem başlatılır.

Hiçbir şey olmaz. Savcılık tespit edemez. Twitter ip bilgileri vermiyor.

Melih başgan?

bu cezai şartın bir süresi var mı? bir de tek taraflı bir cezai şart mıdır bu?

Iki tarafli sozlesme maalesef. Ayni bedeli onun da odeme yukumlulugu var isten cikarma durumunda. Mecburiyet iki yil ve ben 8. Aydayim

bu durumda cezai şart maalesef geçerli olacak. haklı nedenle fesih durumu bunun istisnası tabi. ama psikolojik durum haklı nedenle sebebi olmuyor.

Peki hakli neden ne olabilir? Bedelsiz olarak surekli mesai yaptim ve cumartesi saat 3 olan cikislarim isyerindeki 2. Ayimda ek bir protokolle saat 6 ya alindi. Bu mesailerin herhangi bir dijital ortam veya kagit uzerinde ispati yok bu arafda

Mesai saatinden sonra calistigimi gosterir onlarca eposta var bu arada

fazla mesailerin ödenmemesi haklı nedenle fesih hakkı doğurur. olsaı bir dava durumunda çalışma saatlerinizi beyan edecek 2-3 tanığınız varsa bu işinizi görür.

bu durumda fazla çalışma bedelleri tarafıma ödenmediği için iş akdimi haklı nedenle tek taraflı olarak feshediyorum. gibi bir beyan içeren dilekçenizi iş yerine vermeniz yeterli. kabul ederlerse verdiğinize dair şerh düşürtün, kabul etmezlerse de noterden çekin.

Cok tesekkur ederim

rica ederim :)

Yaparlar yapmazlar mı. Tarihini geçirmeyin derim.

yaparlar. ayrıca icra masrafları ve avukat ücretlerini de siz ödemek zorunda kalırsınız.

bence arayın, bugün değil de yarın yatırıcam deyin. sizin ödemenizi görmeden takip aynı gün başlatılabilir. ama ödeme yapacağınızı bilirlerse takip başlatmazlar bile bile.

internet bankacılığından ödeyin sonra @strawberry first'ün dediği gibi ek masraflara maruz kalmayın.

henuz icra islemleri baslamadan odeyin zira avukata verildiyse o borc 350 lira olmaktan cikar. kafadan 500-550 liraya firlar. yarin hemen gidip, durmadan.

paran yok ta ödeyemediysen aç söyle cuma param geliyor o gün yatıracağım diye başlatmıyorlar

ben favorilerimden bir kaçını yazayım, canım arabesk çektiğinde ilk dinlediğim parçalar bunlar olur genelde :)

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

şikayet et anonim olarak. maliyeye.

kendilerine güveniyorlar çünkü.

şikayet edilseler de bir halt çıkmayacağını biliyorlar, laf olsun diye denetime geliyor sgk uzmanları. sonra da yukarıdan gelen telkinlerle dosyayı kapatıyorlar. bizzat yaşayıp gördüğüm şeyler bunlar.

devlet soyulmaya razı, şirket soymaya razı, arada olan sana bana oluyor işte.

hacca giderler.

Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İl Müdürlüğü'ne şikayet edin. Bal gibi de birşey olur.

umarım öbür tarafta o vergiden kaçırdıkları haram paraların ateşinde yanarlar.
benim de başıma geldi, 5 vakit namaz kılan sözde dininde imanında patronum hem asgariden yatırıyor, hem de geç yapmış sigortamı, onlar yüzünden vize alamadım.
ama şikayet edilince hiçbirşey yapılamıyor, sebebi de belli.
valla bizim patron yeni mercedes sipariş vermiş kendisine, camiye giderken daha konforlu olsun diye herhalde.
umarım kredi vb çekmen gerekmez birşey için asıl o zaman kötü.

5199 sayılı kanunun 21. maddesi der ki;

Trafik kazaları
MADDE 21. - Bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini sağlamak zorundadır.

bu maddeye uymazsanız para cezası veriliyor.

ayrıca kasko karşılar.

Kargonun masrafları karşılaması ile ilgili bir kaynak bulabilir miyiz?

Bilgilendirme metni hazırlıyorum da.

kargodan kasıt "kasko" sanırım :)

bunun için özel bir düzenleme bulamayız sanırım. ama zaten gayet açık bir durum bu. gidip yol kenarındaki direğe de çarpsanız kasko karşılar. kasko bunun için var zaten.

Hayvana carptiktan sonra aracta meydana gelen zarari kasko karsilar.
Hayvanin tedavi masrafini kasko degil, zorunlu mali mesuliyet sigortasi (trafik sigortasi) karsilar.

Önce araba değil hayvan düşünülmeli

ürün hakkında bilgim yok. ürünü açıp kullandığın için iade hakkın olmayacaktır normalde. ama eğr ki ürün hakkında verilen bilgi yanıltıcı ise yani sana ürün hakkında yanıltıcı bilgi verilmişse bu durumda gizli ayıp söz konusu olacağından iade hakın olacaktır.

çok hafif, tarçınlı gibi, pekmez gibi bir tadı var. mısır şurubundan farklı evet.

mcdonaldslarda verilenin içinde elbette bayağı fazla yapay aroma olduğu için tadı çok daha yoğun. Normalde tatlı bişi ama sadece şekerli su gibi de değil tabii. Tadını nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum ama rengi falan nasıl?

tam olarak şu: static.webshopapp.com

kapalı geldi, içinde köpük gibi bi bant vardı biraz çakma gibiydi ama bilemiyorum da şimdi orijinaldeki o bant nasıl oluyor. neyse artık açtık zaten.

40 gibi duruyor.

2004 te kendi nick inin altina 30una gelmis yazar gibi bir sey yazmis.. yani 40 civari

edit: aha bu eksisozluk.com

ssg zaten 38 yaşında, kendisi 40 yaşındaysa neredeyse yaşıtlarmış diyebiliriz. ben aralarındaki fark daha fazladır diyordum. merakımı gideren arkadaşlara teşekkürler.

1975 doğumluymuş

ürünün fiyatına göre değişmekle birlikte tüketici hakları hakem heyetine ya da tüketici mahkemesine başvurabilirsiniz.

bir de eğer astarı yüzünden pahalıya gelmeyecekse ihtar da çekebilirsiniz. parayı ödemezlerse yasal yollara başvuracağınızı bildirirseniz muhtemelen sizi daha ciddiye almalarını sağlarsınız.

şikayetvar'a da yaz. beni böyle ciddiye alan üç dört yer oldu.

Çok net; ağzına geleni say + mahkeme restini çek.. Yoksa pek sallamıyorlar

20 ay ne demek yahu, yuh. Bariz belli üstüne yatmaya çalıştıkları. En yakın kaymakamlığa gidip tüketici hakem heyetine başvurun.

20 ay fazlaymış.. Gider yerinde ziyaret ederdim yerinde olsaydım.

Bazı firmalar twitter'dan dönüş yapabiliyor. Denemediyseniz eğer twitter'a yazın.

Pul yok onun yerine iki adet imza atacak o kadar. Kırtasiyedeki senetlerden aliyorsun.

1) senedin asiri baglayici olmadigini bilin
2) her seyi tek kalemle doldurun
3) pul onemli degil sonradan da yapistirilabilir
4) imzalarin yanyana iki tane olmasina dikkat edin

arkadaşların cevaplarına ek olarak;

senedi imzalayacak olan kişiye doldurtun, en kötü isim adres bilgilerini kendi el yazsı ile yazdırın.

çift imzaya hukuki açıdan gerek yok. fakat şirket adına imzalanıyorsa ikinci imza kişinin şahsi kefaletini doğurur. fakat zaten gerçek kişi ise asıl borçlu iki imza gerekmeyecektir.

Borc büyükse ipotek koydurun. Yoksa hakkaten senedin karsiliginu almak zor

kefil kısmına da aynı kişiye (borçluya) imzalatın ki kaçacak yeri kalmasın. ayrıca artık damga pulu yok. pula da ihtiyaç yok haliyle.

sağlamlık açısından senette yazılması gereken unsurların tamamını borçluya doldurtun.
-düzenlenme tarihi ( en çok unutulan kısım bu)
-imza ( borçlu şirketse kaşe ve kaşe üzerinde yetkili imzası)
-vade tarihi
-düzenlendiği yer
-senette boş bırakılan yerler (borç miktarları, lehtar adı ve saire)
+adresi
+telefon numarası
+tc kimlik numarası

son + ile yazdığım maddeleri özellikle herhangi bir takibe konu olması durumunda kolaylık sağlaması açısından kesinlikle doğruluğundan emin şekilde doldurt. ne biliyim "abi sen benim numarayı al, belki lazım olur" de, "sen beni bi çaldır ben de kaydediyim" falan de.

bi de ticarette şöyle bişey var. bankanın güvenmediği kişiden (çek vermiyor) senet alsan da bir anlamı olmuyor düşüncesi hakim. öncelikli alacak alacak senedi (çek) senet veren zaten bi anlamda ödemeyeceğini de söylemiş oluyor maalesef.

bakırköy değil ama bahçelievlerde var yakın. çok kötü durumdaysanız bakırköyden geçeceğim, alıp bırakayım.

edit: kadıköy'ü bakırköy okumuşum

baylan.
kalamışta pelit var oraya da bakabilirsin.

görgülü.ama dilim satıyor mu bilmiyorum

Moda tarafında Elif Pastanesi var, pastaları günlük ve gayet taze. Hafif ekşimsi bir tadı oluyor gayet lezzetli.

oralarda kafkas varsa kesinlikle kafkas. krokanlı pastasına hastayım.

Arma aski'na katılıyorum. Ben de pastalarımı Elif Pastanesi'nden alıyorum ve hiç sorun yaşamadım bugüne kadar. Pastalarındaki ekşilik onların spesiyal soslarından kaynaklanıyor ama çok iyi.

Elif Pastahanesi benim de favorilerim arasında. Özel günlerde hep oradan alışveriş yaparım. Ekşi soslarını çok beğendim için tariflerini istedim geçen gün onlar da beni kıramayıp bu tadın sırrının bozuk süt kullanmak ve bir pastayı satmadan önce en az 4 gün rafta bekletmek olduğunu söylediler. Herkese tavsiye ederim.

şu ana kadar gördüğüm her yerde uygulanıyor.

ben tekelden alıyorum. ama tabi adamın bana göz aşinalığı var, tanımadıkları kişilere satmıyor olabilirler.

çoğu el altından veriyor.

Bayramda memleketimdeydim aldım saat 23.30 civarı gibi bir şeydi. Kontrol yok, fiş veren yok zaten. Heralde öyledir büyükşehirler dışında. Burada denemedim hiç daha almayı.

Beyoğlu'nun işlek ara sokaklarında, aynı sokakta satan da, satmayan da var. Satan uluorta satıyordu hiç çekinmeden. Satmayan sorduğumda "satmıyoruz" dedi ama el altından satıyor gibi bir hali vardı.

az önce aldım ben. kazağın altına sokarak eve götürdüm fakat çok ciddi samimiyetim var tekel bayii ile.

bu yasak sayesinde dişçim, kuaförüm gibi büfem de oldu. genelde gece 3-4'e kadar açık olan bir yer vardı. ama daha erken saatlerde oradan daha yakın büfelerde vardı. sadece o saatlerde gidiyordum oraya. yasaktan sonra baktım yakın olanlar ık pık yapıyor, akşam saatlerinde de olsa gece 3-4 gibi de olsa sürekli o büfeye gitmeye başladım. sanırım hemen herkeste böyle oldu.

işe iade davası neticesinde verilen karar tespit hükmündedir. bu sebeple söz konusu karar ilamlı icraya konu edilemez. yargıtay böyle söylüyor en azından.

fakat karar nedeniyle yeniden alacak davası açmak işlemleri gereksiz yere uzatacaktır. bu sebeple bana göre yapılması gereken söz konusu ilama dayanarak fakat ilamsız icra takibi başlatmak olacaktır.

başlatılacak takip ilamsız olacağı için karşı tarafın itiraz hakkı mümkün. böyle bir durumda itirazın iptali için dava açmanız gerekecek ve olay yine davaya dönmüş olacak aslında. ama dava neticesinde bu haksız itiraz sebebiyle asıl alacağın %20 fazlasını ödemesi gerekecek. karşı taraf bunu bileceğinden icra takibine itiraz etmeyecektir muhtemelen.

bu sebeple bana sorarsanız ilamsız takip yoluyla takip başlatmak en makul yol.

edit: bahsi geçen 4 aylık ücret, haksız işten çıkarma nedeniyle ödenen ücret. bir de işe alınmadığı için bir 4 ylık ücret alacağınız daha doğmuş olmalı. toplamda 8 aylık ücret olacak yani.

@ arma eski cevabın için teşekkür ederim. evet 8 aylık maaş alınacak ben onu unutmuşum. Anladığım kadarıyla icra başlatmak daha mantıklı sonuçta dava açılmasıne gerek kalmadan iş bitebilir. Bitmezse de zaten dava açmayı göze almışlardı bir kayıpları olmayacak.

rica ederim. evet bence de daha makul bir yol olur.

mesaj kutunu yeşillendirdim...

ilgili belediye bakıyor. belediyeden izin alınmalı yani.

seçimlik haklarınız oluyor. tamir de isteyebilirsiniz, ürün değişimi de para iadesi de.

ama tabi satıcı bunu size söylemeden doğrudan tamire gönderiyor.

@arma aski

Sorun yazılımda olsa bile mi?

eğer ki üründen beklediğiniz faydayı almanızı engelliyorsa ve tamire gitmesi gerekiyorsa bu bir ayıptır bana göre.

ve ayıplı mallarda bahsettiğim gibi seçimlik hak kullanabilirsiniz.

çıkrıkçılar yokuşunda bulabilirsiniz.

kızılay'da falan da vardır muhtemelen ama en bol alternatif ve uygun fiyat için çıkrıkçılar yokuşunu tavsiye ederim.

samanpazarında vardı ama ben bakalı iki sene oldu.

20 yıl sure ile kesintisiz olarak kullanmakta iseniz zilyetlik sebebiyle tescil davası acmaniz mümkün.

sokak ortasında,kör bıçakla hayvanı bağırta bağırta kesenlere,ortalığı kan gölüne çevirenlere,kurban atıklarını ortada bırakanlara,çoluğun çocuğun gözünün önünde kesenlere bir de çoluğun çocuğun alnına kan sürenlere lanet ediyorum,saygı duymuyorum,saygı duyana da saygı duymuyorum.umarım o etleri yerken geberirler.

çünkü kesilen kurbanlar genelde fakirlere veya açlara gitmiyor, konu komşuya gidiyor. yani normalde de et almaya gücü yeten insanlara.
normal zamanda bir fakiri doyurmak akıllarına gelmez, kurban gelince gösteriş olsun diye kesim yapılıyor ezberden ve ihtiyacı olan kişilere verilmiyor. ben ona kızıyorum. Ve zerre kadar saygı duymuyorum.

@rock n roll zaten ben de karşıyım sokak ortasında hayvan kesilmesine ama sonuçta usulu oyle kesilmesi lazım ve bu dini bir ritüel kurban kesim merkezlerinde dine uygun kesimle kesilebilir .Yani düzgünce kesilen kurbanas saygı duymak zor olmamalı ...

Fakir insanların etten daha oncelikli ihtiyaçları var bence. Para olarak yardım edersen olmaz illa ki hayvan kesmek zorundasın şeklinde bir mantık bana hiç mantıklı gelmiyor.

Ibrahim oğlunu kurban ederken para mı varmış da yok para olmaz illa hayvan keseceksin deniliyor?

usulü nasılmış anlayamadım?fakir birine gitsinler senin neye ihtiyacın var,şu parayı sana vereyim desinler,daha büyük sevap

hassiktir ölüp gidecez rakınrolun bedduası yüzünden.

kerfur nasıl kesiyor ki acep, onlar da çalışanlarının alınlarına mı sürüyorlardır kanları afasdfasdf.

abi olmuyor demiyorum, koskoca ülke illa ki vardır da kaç yıldır ben niye hiç alnına kan sürülen çocuk, apartmanın önünde kesilen hayvan falan görmedim ? hiç öyle elit tabaka bi insan da değilim 20 senedir tinercilerle apartman önü halı yıkama servisi teyzeleriyle falan muhatap oluyorum. ilginç valla.

bedduam yarım kaldı,umarım o kör bıçakla hayvanı kesmeye çalışırlarken kendi bi taraflarını keserler.hastaneye geç ulaşırlar,trafikte falanda yerine dikilemez.

tanrılar için kesilen kurbanlara ve bunun kutlanmasına karşıyım ilkel bir olay yoksa et yemekle ilgili bir sorunum yok

et seviyorum ve insanların et yemesinin tamamen doğal olduğunu düşünüyorum. diğer yırtıcılardan farkımız daha gelişmiş zekaya ve avlanma kapasitesine sahip olmamız. sağduyumuz var diye et yememeliyiz gibi bir durum olmamalı.

kurbana gelince şurada düşüncelerim anlatılmış:

(bkz: tanrılara kurban vermek)

"fakirler de doysun" mantığıyla gelecekseniz de kurban bayramı dışında da fakir doyurun ki iyi niyetli olduğunuza inanalım. hayvanları doğrayıp artıklarını sokağa denize döküp sonra bir de eti afiyetle yiyince yarardan ve iyilikten çok zarar ediliyor.

'Ay bu vahset' 'ay her yer kan golu' 'ay bu ne buyuk barbarlik' bilmem ne diyenler ne kadar samimiyetsiz insanlar. Sanirsin hepsi deli hayvansever, hepsi cok kati otcul beslenen insanlar. Sirf marjinallik olsun diye laf ediliyor lakin boyle marjinal olunmaz a dostlar! Zira ipini koparan laf ediyor zaten. Ben ki et sevmeyen 40 yilda 1 tuketen insanim ben bile laf etmiyorum. Hatta bu satirlari babamin yaptigi kavurmayi yerken yaziyorum. Lanet olsun bana :)
Iyi bayramlar, sevgiler.

prinkipodelisi,okuduğunu anlama sıkıntısı çekiyosun galiba.kurbanın kesiliş şeklini eleştirmişiz burada.kusura bakma da şu yazdığımız yazı yüzünden tepki gösteriyorsan bize garip bi durum var ortada.hadi sana afiyet olsun,sen kavurmanı ye.

Rock n roll kurban bayraminin kurbani olarak beni mi sectin?
Yaptiginiz genelleme yanlis. Sabah ciftlikte isinde gayet iyi ekiplerle anlasip kestirdik kurbanimizi. Hicbir sorun sikinti yasanmadi. Ne kacan ne can cekisen hayvan olmadi ki, kendimi bildim bileli hemen hemen her bayramda kurban kesilirken yaninda dururum gormek icin, ve bugune kadar hic bahsettiginiz gibi bi sey gormedim. Yok mu hayvana eziyet edenler illa ki var yillardir da varolmaya devam ediyorlar. Ama 2-3 salak yuzunden insanlarin inanislarini kucumsemek hic dogru degil. Biraz daha saygi ve hosgoru bence. Disarida yediginiz etler icin hayvanlar cok mu duzgun kesiliyor saniyorsunuz? Arka arkaya dikkat edilmeden seri kesim yapiliyor resmen. Bence sirf laf soylemek icin soylemeyin. Yedigin etlerin kesimini gor, sonra kurban da kesilenlere laf et cunku bu senede 1 kere oluyor ama her gun belki de milyonlarca hayvan kesiliyor vahsice, can cekiserek.

Yedim ben kavurmami, tesekkur ederim.

prinkipodelisi,sen kurbanını düzgün bir şekilde kestirmişsin.şimdi benim yazdığım yazıya bak ve seninle alakası olan kısımları,seni eleştirdiğim kısımları göster.vahşi bir şekilde kurban kesenleri kastetmişim seni değil.o tip insanları sen de eleştirmişsin zaten.ayrıca yazdığım yazıda,kimsenin inancını da küçümsememişim.bu yazıdan hiç çıkarılamyacak bir anlamı çıkarmayı başarmışsın,tebrik ediyorum.ayrıyeten genelleme de yapmadım.kör bıçakla hayvanı bağırta bağıta keseni,ortalığı kana bulayanı,çoluğa çocuğa kurban kesilirken göstereni falan filan.burada bi genelleme mi var?bütün kurban kesenler bunu yapıyor deseydim o zaman kızmakta haklı olurdun.

Rock n roll ben ilk yazdigimda sana her hangi bi sey soylemedim ki, genel konustum. Senin tarafindan sert bi tepki alinca direkt benim de uslubum degisti tabi ki.
Ben herkesin gorusune, yazdigina saygi duyuyorum ama baslikta ki soru gercekten onemli. Neden kurbana katliam gozuyle bakiliyor?
Neyse yanlis anlasilma oldugunu dusunerek ozur diliyorum, iyi bayramlar.

prinkipodelisi,ben de özür dilerim,sana da iyi bayramlar.

Mal ayıplı olduğu için tamir zorunlulugunuz yok. Para iadesi ya da malın ayipsiz bir yenisi ile degistirilmesini talep edebilirsiniz ki bence talebiniz bu yönde olsun.

Yazilimsal bi problem olmasin? Yeni telefon oldugu icin o kadar net bi problem garip.

zaman değerli diye.

(bkz: işçilik)

edit: bir de pahalı ile normalden yüksek fiyatlandırılmış arasında fark var. kar etmek için, marka olduğu için normalden çok daha yüsek fiyatlandırılabiliyorlar. ama talep yine de var, o yüzden bu fiyat normalleşiyor.

çünkü yapımında kullanılan malzemeler pahalı. ha gidip eminönü'ndeki zencilerden alırsan bilemem tabi.

çünkü yapması zor ? hiç saniye sayacı yarım saniye kaymış bir saat gördün mü bilmiyorum ama saatlerimin sanırım hepsi öyleydi. :) 2 yerine 2 ile 3'ün arasına girer, 4 yerine 4 ile 5'in arasına girer...

sen bi hesap et o saniye sayacı (dakika saat gün ay onları saymıyorum, sadece saniyenin olduğu kol) 1 yılda kaç tur atıyor ? ben hesapladım, ortalama 525 bin kez tur atıyor 1 yılda. ve 525 bin turda (bir saniyenin 6 derece olduğunu hatırlayalım) 1 derece bile sapmıyor. 0 abi bildiğin 0 ya yüz binlerce tur atıyorsun mikronluk bir sapma bile olmuyor. eder valla bence.

Kar marji çok fazla saatlerde. % 100 den fazla kar alıyor saatçiler.

hitap ettigi markette fiyat dengesi yüksek de ondan.

saatin birim maliyeti öyle aman aman degil, bu el yapimi saatlerde elbette artiyor ama her iste oldugu gibi burada da trickler var, mesela el yapimi ama bildigin seri üretim aslinda sadece elle birlestiriliyor optimize edersen günde 25 saat, ayda 500 saat üretebiliyorsun kisi basi ortalama(10 kisilik atölye 5 bin ürün ayda) en komlike ürünlerde bile, ki böyle üretiliyor yüksek segment saatlerde, birim iscilik maliyeti 10-20€ lara düsebiliyor.

ama iscilik algisi oldugundan daha yüksek bi segmente tasiyor sadece.

bu iscilik kismi idi, ham madde maliyeti altin, platin, gümüs gibi seyler disinda öyle aman aman degil zaten. bazi sipesifik ürünlerde ar-ge maliyeti olabiliyor ama bunlar sanildigindan daha az marka ve üründe gecerli.

üstteki arkadaşlara katılarak, çok pahalı saatler için ayrıca şunu izlersen hak verebilirsin:

alkislarlayasiyorum.com

çok fazla fotoğraf yollamazsan 100mb bile yeter.

çok fazla fotoğraf, ses kaydı gönderip almazsan fazlasıyla yeter.

fazla bile.

Simdi siz sorunca baktim son 1 ayda 5.57 mb kullanmışım. Her gun yazisan ama pek foto alışverişi olmayan bir trafik icin gecerli.

sadece yazı için 500 mb 6 ay bile yeter...
ama günde 6-7 fotoğraf atıp 6-7 fotoğraf alan ben, 13 eylül - 13 ekim arası kullanımıma baktım... "mobil + kablosuz bağlantı" olarak toplam 29 mb harcamışım...

her gün hayvan gibi yazışıp, fotoğraflaşırım. artı arada ses kaydı alırım. 50mb geçemedim hiç. (paketim 100mb internet içeriyor)

bin mesaj 1 mb harcıyor diye bir şey duymuştum ben artık ne kadar doğruysa ama sadece yazışma ile 500 mb çok fazla gelir.

güzel fikir,yanına yeni rakının nostajik rakısını al bence.www.gurmerehberi.com

Rakı içmeyi çok seven biri olarak; bana alinsa son derece mutlu edebilecek bir hediye. Onun disinda meze tabağı şekline sokulmuş rakı siseleri var. Bu da yan bir fikir olabilir bence.

çok efsane fikir. efsane hediye. yanına da yeni rakı ala alın bence.

Efsanevi bir hediye olur. Bence yanına tamamlayıcı bir hediye olarak tekirdağ altın seri vb. alman abartı olur, bu hediye yeterli.

vitrine koyduğunu satması lazım diye biliyorum.

Tuketicinin Korunmasi Hakkindaki Kanun un 5. Maddesine gore saticinin satıştan kacinma hakki yoktur.

yasalara göre diyemez, ama minibüsü, esnaf, taksici kesiminde maganda bol olduğu için gönlünce at koşturabilirler. şikayet etsen bile en fazla esnaf odasından uyarı gelir.

müşteri seçme hakkı yok, satış yapmak zorunda. zabıtaya şikayet edebilirsin.

Mali dukkana koymak bir icaptir. Siz de icabi kabul ederseniz sozlesme kurulur. Tuketicinin korunmasi hakkinda kanunda da bu husus guvenceye alinmistir.

netice itibari ile satici dukkanindaki mali orada belirttigi fiyat uzerinden satmak zorundadir.

Mali dukkana koymak bir icaptir. Siz de icabi kabul ederseniz sozlesme kurulur. Tuketicinin korunmasi hakkinda kanunda da bu husus guvenceye alinmistir.

netice itibari ile satici dukkanindaki mali orada belirttigi fiyat uzerinden satmak zorundadir.

edit: oradaki fiyat mevzusu satmamak icin yuksek fiyat cekme vs durumlari icin yazildi. Musteri almak isterse esnaf satmiyorum diyemez. Aksini iddia eden ozelden gelsin anlatayim.

ben lösev'e bağış yapmayı düşünüyorum. şu an en güvenilir ve gerçekten fayda sağlanabilecek yer orası gibi geliyor bana.

@arma aski +11111 LÖSEV

Aynen ben de afişlerini görüp orayı düşünmüştüm.
Teşekkürler.

yeryüzü doktorları: yyd.org.tr

nesin vakfı

bence tamamen özgün içerik ve içeriğin google adsense kurallarına uygun olması ile alakalı. ben şahsen hesabımı açtıktan 10 gün sonra reklam yayınlamaya başladım.

amaan niye eziliyosun sen de?hiç umurunda olmasın.

o özgürlüğünü senden önce kaybetti. o üzülsün. :)

o insanla görüşmeyi kes bence. gerçek bir başarısı olmayanlar böyle sikko şeyleri büyük başarı sanıp diğer insanları ezerler. allah bilir diploması mezuniyet cüppesiyle resim çektirip facebookda profil fotoğrafı da yapmıştır kekelek.

her ikisinin de kendince eksileri ve artıları var. nereden bakmak istediğine göre değişir durum.

iş hayatına atıldıktan sonra daha iyi anlıyorsun öğrenciliğin artı yönlerini.

uzatmadan üniversite bitirenlerin oranı sence kaç acaba?
şuan gittiğim üniversitede 1. sınıflarda 95'lü göremiyorum mesela ben fazla... çoğunluğu en az 1-2 yıl geç kazanmış kişiler. onların da bazı arkadaşları belki üniversiteyi bitirmiştir bile...(4-5 senede kazananlar da var)

şimdiye kadar görmedim, bundan sonra da göremem sanırım tüm öğrencilerin aynı yaşta olduğu bir üniversite sınıfı.

oranlara bakarsak uzatmak daha normal olan hatta. :)

okulu resmi olarak 3,5 senede bitirdim (2 kredi daha versem 3 senede bitecekti) isteyerek 1 dönem uzattım, 4 yıla tamamladım.
2 sene yüksek lisans yaptım. 1 sene master için yurt dışına gittim.

çok da bir şey değişmiyor. yani yine de benim kadar abartma ama :D yapmasam içimde kalabilirdi, şu anda kafam rahat en azından...

acımasız gerçeklerle o, senden 1 sene önce karşılaşacak / karşılaştı...
bunun neresi güzel??

şu an ogrenci olmak icin neler vermezdim..

arkadasin degil, sen kendini eziyosun hocam. ben de okulu uzattim, bana da azicik laf etseler uzulur buzulurdum. sonra bir daha okula baslamak zorunda kaldim ve o "la geride kaldim aq, herkes okulu bitirdi" mantalitesinden cikip ogrenciligin keyfini surmeye basladim. ondan sonra da laf sokan umrumda olmadi. yani kendine bunun normal bir durum oldugunu inandirman lazim ezilmemek icin. ki normal. bir suru insan yapiyor bunu.

olm öğrencilik kadar güzel şey mi var?

krizi fırsata çevir, dışarıda takılmaya çıktığınızda hesabı ona ödet. madem mezun oldu, madem çalışıyor, madem seninle dalga geçiyor o zaman biraz sen de piçlik yap öde ulan o zaman de. ha yok hala iş bulamamış ve ona rağmen seni eziyorsa vah vah diyorum arkadaşın haline.

Kardeşim senin onu ezmen lazım. Sabahın köründe köpek gibi işe gidiyorsun falan de akşamları patronun arıyormu de, bulursun ezecek şey.

ben de uzattım ama hala okula uğramadım, yalnızlıkla yüzleşmeyi erteliyorum sanırım :)

Kiminle ne konusuldugu konusunun tespiti yapilamaz diye dusunuyorum. Bi kere ne konusuldugunun kayit altina alinmasi suc teskil eder zaten. Kaldi ki yapilabilir olsa dahi bunun kayitlarini whatsapp i ureten sirket tutar. Gsm operatorleri kendi internet baglantisi uzerinden erisilmesi halinde belki su tarihlerde bu program kullanilmistir diyebilir.

gsm sirketleri vatsap, zello, viber gibi programlara erisemez. biz butun illgeal islerimizi bunlar uzerinden konusuyoruz. anca mit, cia falan programin ureticileri vasitasiyla ulasabilir.

Telefonunu elde ederse ve mesajlar da duruyorsa bir şekilde çıkartılabilir telefon içinden, ama telefon da yoksa sanmıyorum öyle bir şey olacağını

tüm servis sağlayıcıların olduğu gibi whatapp'ın da bu verileri şifreleyerek tutma zorunluluğu vardır mutlaka. bu zorunluluk da hizmet verilen ülkedeki gsm ya da diğer iletişim ağıyla ilgili sektördeki lisans sözleşmesinden kayaklanıyor.

yani whatsapp'ın da geçmiş yazışmaları şifreli bir şekilde tuttuğu belirli bir süre vardır. ve savcılık isterse bu bilgileri vermek zorundadır. ancak bu yola her durum için başvurulmaz bilgin olsun.

Aldatma ihtimali dolayısıyla böyle bi bilgi istendiğinde ret alacaktır öyleyse değil mi. Suç teşkil eden cinayet, tetör vs şüphesinde başvurulabilir olarak yorumladım. Doğru mu acaba?

Aldatma ihtimal dediğiniz gibi. Ancak cezai yaptırım gerektiren bir durumda savcılık kararıyla başvurulabilir. aldatmak bir suç değildir, ancak boşanma davası açabilirsiniz bundan kaynaklı. dolayısıyla savcıların yetkisi kapsamında değildir.

Aslında silinen mesaj o gün gece 4e kadar kurtarılabilir. Silinenleri yedek dosyasından silmiyorsa herzaman ulaşılabilir.
www.whatsapp.com
Yok silinenleri yedekten siliyormuş öyle diyor ama 7 günlük yedek tutuyor işte. Sanırım ertesi gün silmişse mesajı ulaşabilirsiniz.

eğer yerin doldurulamaz bir iş değilse ve 6 hafta kesinlikle orda olman gerekmiyorsa, yetkili kişiyle konuşup orta yolu bulabilirsiniz. sadece 3 haftalık maaştan feragat ederek sonuçlanabilir bence. işverenin de işine gelebilir belki bu şekilde.

evet. 3 haftalık ücretinizi ödeyip işten ayrılmanız gerekir.

ekleme: günlük 2 saat iş arama izniniz olduğunu unutmayın. bunları birleştirip toplu halde düştükten sonra kalan günü ödeyin.

öde gitsin devlette oyun olmaz ..

maalesef bu konuda bir standart yok. hatta çoğu mahkeme salt bu nedenle cezanın iptaline karar verilemeyeceğini söylüyor. ben zamanında bu şekilde 50'ye yakın dava açtım sanırım 1-2 tanesi iptal edildi sadece.

onu ben de arıyorum. şubat ayının cezası 26 eylülde geldi. bi sulh ceza hakimine sordum (arkadaşımın arkadaşı) boşuna kastırma delil varsa süre çok dikkate alınmıyor. geri döner, öde sen bir an önce dedi. ödedik. dün haberi de görünce ben de başvurmak istedim. ödediğim halde geri alabilir miyim acaba?

@coder6006, tebliğden itibaren 15 gün süresi var.

"yukarda bi yerde anlatmıştım; 10 günlük tebliğe başlama süresinin aşılması nedeniyle iptal talebinde bulunduğunuzda cezanız iptal oluyordu. bu haber boy boy gazetelere düşünce adalet bakanlığı konuya el atmış ve kanun yararına bozma istemiş. sonuç ;"

eksisozluk.com

yeni yapılan kanunlar teknik terimler dışında sadeleştiriliyor zaten. sadeleştirilemeyenler de kalıp olarak o halde kullanılageldiğinden kalıyor. yani doktrinde kendisine o isimle yer bulan kavramlar o halde kalabiliyor.

ama temelinde eskiden yapılmış olmaları var tabii. 1930lardan kalma kanunlar var hala yürürlüke günümüz türkçesiyle yazılmasını bekleyemezdik elbette.

fikir yürütüyorum sadece.
bizler günlük dilde kelimeleri kullanıyoruz ama çoğunun içi boş olduğunu fark etmiyoruz.yani yaşam diyoruz ama hayat kelimesini kast ediyoruz halbuki.tam karşıladığını düşünsek de kavramları tam bilmiyoruz çoğumuz.

hukukta da adaletin tam sağlanması adına yanlış anlaşılmayı engellemek için doğru kavramlar kullanılmak istenmiştir belki.vazgeçmeyi sen farklı ben farklı nitelendirebilirken cayma kelimesini herkes tek bir anlamda kullanıyor da onun içindir.
bir de yasalarımızın en temelden farklı ülkelerden alıntılar,uyarlamalar olması da etkilidir bu terimlerin oluşumu ve kullanımında.

Türkçe bilmedikleri için. Ciddiyim. Açın bakın herhangi bir yasa maddesine, Osmanlı'dan kalma Arapça-Farsça bir sürü sözcük bulursunuz. Türkçeleri var elbette ama kullanmıyorlar.

kanunlar ilk çıkarıldığındaki dile uygun olarak hazırlanıyor. üzerinde oynanma olmadığı sürece kanun metni sabit kaldığı için hukuk derslerinde ya da davalarında aynen kalıyor. ayrıca bazı terimler sadesinden daha iyi karşılıyor anlamı...
mesela icra kelimesini karşılayacak türkçe bir kelime yok...
bazıları da öztürkçesi karışıklığa yol açabileceği için tercih edilmiyor.

insanlar anlamasın ve hukuku kendilerinden "üstün" görsünler diye.
Bilgi, bu şekilde bir tahakküm aracına dönüşür.
Bu şekilde de devletler kendi çıkarlarına dokunacak ya da bürokrasilerine ve onun itibarına dokunacak her şeyi gerektiğinde aklamak için açıkkapı bırakmış olurlar.

evet. insanlar anlamasın diye öyle karmaşık bir türkçe. bu yüzden biz avukatlar, internetteki ve piyasadaki bütün hukuk sözlüklerini yok ediyoruz ki insanlar bu terimleri asla anlayamasınlar. boru mu lan? fakülteye girerken kafama yerleştirilecek "eski türkçe az bilinen hukuk terimleri v. 2.4" çipine 20.000 dolar saydım. hukuk terimi bilmeyenlere tahakküm kuramayacaksak, biz ekmeği nereden kazanacağız?,

sarkazm bir yana, şu entryde güzel anlatıldığını düşünüyorum. okumanızı tavsiye ederim: eksisozluk.com

mühendislikte neden teknik terimler varsa, tıpta neden teknik terimler varsa aynı sebeple: yani ihtiyaçtan. bir de hukukta birtakım terimleri basitleştirmenin mümkün olduğunu kim söyledi? sözgelimizilyetlik sözcüğünün yerine ne diyeceğiz? böyle bir olguyu karşılayacak bir sözcük gerekli. tıpkı demans sözcüğünün tıpta gerekli olduğu gibi. ayrıca deneyimle sabittir ki yasanın dili tamamen açık bir dille yazılsa bile hukukçu olanların anlamadığı veya daha kötüsü yanlış anladığı bir sürü şey oluyor. ve bu yanlış anlamaların çoğu da "hukuk dilini basitleştirelim" çabası yüzünden meydana geliyor.

bir de türkiye'deki halkın çoğunun sözcük dağarcığının dar olmasının da etkisi var. bu arada dilimizde halihazırda bir sürü arapça-farsça kökenli sözcük var. bu sözcükler olmasa insanlar türkçe konuşamaz hale gelirdi. ayrıca söz konusu olan teknik bir terim olunca bir şey değişmiyor. zilyetlik yerine elmenlik desen de insanlar bir şey anlamaz. veya temyiz kudreti yerine ayırtım gücü, ya da müeyide yerine yaptırım. ki ben yasa metninin ve hukuk dilinin anlaşılır olmasından yanayım. ama teknik terimlerle dolu bir alanı da 300-500 sözcüklük düz adam dağarcığıyla kotaramazsınız.

1/4 üne koyabilirler

Adına herhangi bir para yattığı an bir miktarına el koyabilir.100 yada 1000 fark etmez.
Miktarını bilmiyorum ama.

Hesabınıza haciz koyma hakları var, maaşa haciz konuluyorsa eğer porn star+1

direk el koyma hakları falan yok. hapis hakkı kullanıyoruz ayağına el koyuyorlar ancak hapis hakkı ancak tacirler arasında söz konusu olabilir. koyamazlar.

@orada olmayan adam
direk el koyuyorlar öğrenim kredisi için koydular banka kredisi içinde koydular.
İki farklı insan, ikiside akrabam.

öğrenci kredisine haciz konulamaz.

maaşın 1/4üne haciz konulabilir. sair alacakların tümüne el konulabilir.

banka hesabına da bal gibi haciz konulur. burayı hukuki içtiat ve mevzuatlarla donatmaya gerek yok sanırım. aksini iddia eden varsa özelden iletebilirim.

banka direk el koyamaz, lütfen burayı içtihatlarla döşeyin. 1/4'e el koymak ancak icra aracılığıyla olabilir, banka kendisi direk el koyamaz.

edit: ayrıca bir arkadaşınızınkine el koymuş olmaları olayı meşru kılmaz. her türlü yasa dışıdır.

mevzuat der ki;

1 – Talep Müddeti
Madde 78 – (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin
alacaklı haciz konmasını isteyebilir.
(Değişik: 6/6/1985 - 3222/9 md.) Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle
düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde
taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.
Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir harç ve resme tabi değildir.
Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya
muameleden kaldırılır.
Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama
müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harc alınır. Yenileme masraf ve harcları borçluya tahmil
edilmez.


içtihat der ki;

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/5507
Karar: 2012/22694
Karar Tarihi: 27.06.2012

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. T. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra ipin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Şikayetçinin, ileride doğacak alacaklara haciz konulamayacağını ileri sürerek 12.09.2011 tarihli haciz müzekkeresinin iptalini istediği, mahkemece, şikayetçi bankanın, haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki fiili duruma göre borçlunun hesabındaki hakkı haczedebileceği, haciz müzekkeresinin gönderilmesinden sonra borçlunun hesabında doğacak haklar yönünden şikayetçi bankanın hesabı takip yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

Kural olarak ilerde doğacak muhtemel bir hakkın haczi mümkün değildir. İİK'nun 89. maddesi gereğince üçüncü şahsa, borçlunun, nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczi şeklinde haciz ihbarnamesi çıkarılması halinde, üçüncü şahsın sorumluluğu, haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut (fiili) durumla sınırlıdır. Rutin ödemeler (kira alacakları vs.) dışında ileride doğacak, doğması muhtemel bir hakkın bu aşamada üçüncü şahıslara net olarak bilinmesi mümkün olmadığından, haciz ihbarnamesi muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmaz.

Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür.

Somut olayda, alacaklı tarafından şikayetçi bankaya İİK.nun 78. maddesi uyarınca gönderilen haciz müzekkeresi ile borçlunun doğacak her türlü hak ve alacakları üzerine haciz konulduğu görülmüştür. Yukarıda açıkladığı üzere doğacak alacakların bu şekilde haczi mümkün olduğundan yasaya aykırılık yoktur.

O halde mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.


biraz da doktrin kasalım. Baki Kuru der ki;

“…Kendisine birinci haciz ihbarnamesi gönderilen banka, takip borçlusunun bankada yukarıda belirtildiği anlamda bir müstakbel alacağının doğması ihtimali olduğunu tespit ederse (yani takip borçlusu ile banka arasında bir hukuki ilişki (temel) mevcut olup da bundan, ileride bir alacak doğması muhtemel ise), icra dairesine yedi gün içinde vereceği cevapta bu hususu şu şekilde belirtmelidir:

“…Banka ile takip borçlusu arasında şöyle bir hukuki ilişki vardır; bu hukuki ilişkiden şimdiye kadar takip borçlusu lehine doğmuş ve ödenebilir bir alacak yoktur. Ancak ileride takip borçlusu lehine bir alacak doğması muhtemeldir. Bu nedenle, takip borçlusu ile banka arasındaki hukuki ilişkinin dosyasına haciz şerhi konulmuştur. Bu hukuki ilişkiden ileride takip borçlusu lehine bir alacak doğarsa, bu alacak icra dairesine bildirilecek ve ödenecektir…”

hala haciz ihbarnamesi diyorsunuz, soru sahibi bankanın direk el koymasından bahsediyor, ortada haciz (yani borcun icra konusu yapıldığı) olduğu söylenmiyor. haciz durumunda maaşın 1/4'üne, bunun dışındaki tl, euro vs gibi hesapların hepsine haciz konulmasında bir engel yoktur. tekrarlıyorum, olay icra takibi edilmedikçe bankanın hesabınızdaki paraya direk el koyması hukuka aykırıdır. duyuru sahibi arkadaş tik atmasa da olur.

edit: yok arkadaş ben başedemeyeceğim, hangi yanlışın altını çiziyorsun anlamadım ki :) ben muhtemel alacaklardan bahsettim mi hiç ? banka para yattımı şak diye haberdar olur zaten. anında çakarlar müzekkereyi alırlar parayı.

öncelikle bi yanlışın altını çizelim 89/1 haciz ihbarnamesi ile muhtemel alacaklara haciz konulmaz haciz yazısı ile muhtemel alacaklara haciz konulur.

kaldı ki maaşa haciz konulması durumu da dahil olmak üzere şurada bahsi geçen tüm konular kesinleşen bir icra takibi neticesinde olacak durumlar. burada konuşulan bu. yoksa ortada takip bile yokken banka sikinin taşağının keyfine kesinti yapacak değil.

edit: ben kanuni dayanklarımı ortaya koydumve konuyu kapattım, bundan itibaren verilecek her yanıta cevabım "yav he he" den öteye değildir.

vergi dairesi pederin maaş hesabına yatan 510 tl ye el koydurtup sonra 30 lıra eft ucretını kestırıp paranın gerısını vergı daıresı hesabın aktartmıstı. evet hacız var.

icra ve iflas kanununun 82. maddesinde haczedilemeyecek şeyler sayılmıştır. Buna göre öğrenci bursu hacedilemez. Hesaba haciz gelirse hesaptaki paranın öğrenci bursu olduğunu beyan edip itiraz edebilirsiniz.

teşekkürler avukat olduğunu söyleyen biri daha evvel haklılığımın kanıtladığı(telekomınukasyon ıletısım baskanlıgı sag olsun) ve 100 liralık borca 1200 lira isteyen avea adına aradığını söyleyip tehtid etmeye işte borcun artacak yarın icraya gelicez dedi bende verdiği adresin yanlış olduğunu yurtta kaldığımı söyledim mernisten bakarız dedi.

bu duyuruyu çerçeveletip bir yere asıcam sonra avukatlara neden küfür ediyosunuz dediklerinde göstercem

filezilla